Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanlığı, 23 Mart Pazar günü gerçekleştirilmesi planlanan Cumhurbaşkanlığı Ön Seçimi ile ilgili basın açıklaması gerçekleştirdi.

CHP Bursa İl Binasında yapılan açıklamaya, CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal da katıldı.

'DEMOKRASİYE SAHİP ÇIKAN HERKESİ SANDIĞA BEKLİYORUZ'

CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, "Ülkenin içinde bulunduğu durumu takip ediyorsunuz. Gün geçtikçe demokrasiden adaletten uzaklaşan bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız, mevcut iktidar artık yönetme becerisini tamamen kaybetmiştir. Bu kaybetme sonucunda da her gün daha da saldırganlaşmaktadır. Bugün belediye başkanlarımız görevden alınıyor. Belediye başkanlarımıza soruşturmalar açıyorlar, toplumun her kesiminden herkese büyük bir baskıda, büyük bir sindirme...

İktidarın yapmak istediği 'Ben bu ülkeyi tek partili bir sisteme götüreceğim. Bu ülkeyi tek adam anlayışıyla yöneteceğiz'. Ülkenin geldiği durum demokrasiden uzak. Yargıyı bir sopa olarak kullanarak siyaseti dizayn etme anlayışı devam ediyor. Ülkede refah ve huzur içinde yaşamak isteyenler ülkeyi bu karanlıktan hep birlikte kurtaracağız. Cumhurbaşkanı adayımızı ön seçimle belirliyoruz. Demokrasiye, adalete sahip çıkan herkesi sandığa davet ediyoruz" diye konuştu.

Yeşiltaş, her sandık bölgesinde iki sandık olacağını, birinde dayanışma göstermek isteyen vatandaşların oy kullanabileceğini söyledi.

"Birlikte demokrasimize sahip çıkacağız" diyen Yeşiltaş, 177 tane sandığın olacağını, ilçe merkezlerinde 117 tane, bir tane seyyar sandık olacağı bilgisini aktardı. Her sandığın yanında bir tanede dayanışma sandığı olacağını aktaran Yeşiltaş, "Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi bir demokrasi şöleni yaşanacak. Günümüzün getirdiği koşullarının anlayışını yok etmek için sandıkta olacağız. Demokrasinin yok olmayacağını tüm Türkiye'ye göstereceğiz" dedi.

'SLOGANLAR GELECEĞE KAYGIYI ORTADAN KALDIRMAK İÇİNDİR'

CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala ise, "Türkiye en zor zamanlarından birini yaşıyor. Belediyelere kayyum atanıyor, bazı belediye başkanları içeride ve 4,5 milyona yakın oy almış, İstanbul'u üç kez kazanmış Ekrem İmamoğlu gözaltında. Artık Türkiye'de demokrasinin ne kadar güç kaybettiğini, demokratik ortamdan ne kadar uzaklaşıldığını artık konuşmaya bile gerek yok. Burada asıl demokrasiye vurulan darbe, yurttaşın hem emeğiyle hem de seçilme özgürlüğüne vurulan darbedir" diye konuştu.

Ülkede genç nüfusun 3'te birinden fazlasının ne işte ne okulda olduğunu dile getiren Pala, "Üniversite diploması sahibi olanlar o diplomalarının ne zaman ellerinden alınabileceğiyle ilgili bir soru işaretiyle yaşar duruma geldiler. Üstelik sayın İmamoğlu, Bursa konuşmasında da vurguladığı gibi, ellerinden alınabilecek belgeler yalnızca diplomalarla da sınırlı değil. Bugün diplomayı alırlar, yarın neye çökecek belli değil. Dolayısıyla ülkede zaten bunlar olmadan önce de kendilerini güvende hissetmeyen yurttaşların büyük bir bölümü, özellikle çocuklar, gençler, kadınlar başta olmak üzere artık herkes kendini daha kötü görüyor. Buna hep birlikte bir 'dur' dememiz lazım. Gelinen noktada son 3 gündür sokaklarda, meydanlarda 100 binleri aşan, milyonları aşan insanların Gezi Parkı direnişinde olduğu gibi haklı itirazları var. Buna dur demek içindir, meydanlarda ve sokaklarda öğrencilerin attığı sloganlar, geleceğe ilişkin kaygılarını ortadan kaldırmak içindir" dedi.

MKS iftar davetinde ilçe protokolünü ağırladı MKS iftar davetinde ilçe protokolünü ağırladı

Pala, yarınki sandıkta oy kullanmaya çağrısı yaparak, "Bir yandan isyan eden, bir yandan isyanla birlikte demokrasi ve özgürlük çağrısı yapan gençlere kulak veriyoruz. Geleceği ile ilgili hem gençlerin hem de anne- babaların artan kaygıları var. Özgürlüğünüz güvence altında değil, mal varlığınız güvence altında değil, diplomanız güvence altında değil ve demokratik bir ortamda yönetsin diye seçtiğiniz kişilerin o koltukta oturması tamamen ortadan kaldırılmış durumda. Yalnızca CHP üyeleri ve Cumhuriyet Halk Partisi'ne oy verenler değil, bu ülkede hukuktan adaletten demokrasiden, insan haklarından yana olan herkes birlikte olmak durumunda. O yüzden yarın yapacağımız ön seçimde Cumhurbaşkanı adayı belirleme kararımız artık yalnızca bir Cumhurbaşkanı adayını belirlemenin ötesinde.

Türkiye'de demokrasiye giden yolun kapısını açacak bir girişim olacaktır. Bu nedenle de hem ön seçim sandıklarını hem de dayanışma sandıklarını çok önemsiyoruz" dedi.